Pazar sabahından itibaren artık nasıl bir gök delinmesi yaşandıysa, deli gibi yağan yağmur altında maç yapmaya çalıştık. Sahanın etrafının da açık olması sebebiyle de bi güzel rüzgarı da yiyince, bırak maç yapmak o sahada durmak bile imkansızdı. Hava böyle olunca, maç da iddiasız bir şekilde geçince hakemlerle konuştuk. 2. çeyrek birkaç atakta bitti. Devre arası yapmayalım dedik, 5 dakika zorunlu mola verdik hemen başladık. 3. çeyrek kısa sürdü - ve ortasında ben artık bazı arkadaşları soyunma odasına göndermeye başladım, yedekleri koydum. Bu saatten sonra koçlu arkadaşlar da biraz daha kendilerini gösterdiler. Herkesi oynatamadık, ve o havada gelip de oynayamamak zor olmuştur herhalde ama, sonuçta bu kadar geniş kadro tutup, maçları da riske atmamak için (bkz. geçen seneki İAFK ilk yarı -2. yarı) yine bir miktar üstünlüğü korumak zorundayız.
Koç takımında iyi oyuncular var, çok iyi blok koyan, koşan birkaç oyuncu gördüm. Ama sonuçta nispeten deneyimsiz oyunculardan kurulu. Hal böyle olunca, özellikle counter oyunlarda aldığımız uzun yard'larla sonuca gitmesini bildik. Kalelerde kale direği olmayınca Guiza'da zavallım yerden kickoff yapmakla yetindi (ulan ne güzel hopladı zıpladı top o sahada)...
Pas denemelerinde tekrar gördük ki bu adamlar hala route bilmiyor. E tabii oyunları biliyolar mı ki sanki route'Ları bilsinler dicen. O da doğru.
Kolay maçları bitirdik gibi. Bundan sonra giderek daha zorlu rakipler gelecek. Özellikle önümüzdeki Doğu Akdeniz Üniversitesi DAU ve İstanbul Amerikan Futbolu Klubu (İAFK) zorlu rakipler olacak. Bu maçlarla beraber yoğun maratonu inşallah güzelce kaldırabiliriz....
No comments:
Post a Comment