Günübirlik Edirnekapı gezisi izlenimlerim:
- Benzin masrafından kurtaracam diye bütün İstanbul yolu 100km/sa çekilmiyor. Sonlara doğru ve dönüşte verdim gazı verdim gazı. Arabada horul horul uyuyan tayfa pek farketmedi zaten.
- Yakıt tüketim bilgisayarı canıma okuyor. Yok şu kadar kilometrelik benzinim kaldı, yok şu kadar yakıyorum...Ulan eskiden basar geçer saat başı benzin alırdık ne güzel.
- KGS sistemi iyiymiş niye kullanmadık ki şimdiye. Veriyosun 30 YTL'yi, trink trink geçiyosun. Tabii sonra yö şaşırıp aynı köprüden 2 defa geçmek zorunda kalırsan para gidiyor ama olsun...
- Bir dahaki maç Çinçin'de olsun. Ne sahaymış bilader yav. Hoş sahanın kendisi gayet güzeldi ama taraftar sayısına maçı izleyen sayısına direk etki etmiştir sahanın lokasyonu diye düşünüyorum.
- Ağırlıklı olarak maçı izleyenler İstanbul takımları idi. Eskişehir, Sakarya ve Gazi dışında pek takım yoktu. Ben anlamadım bu işi. Senin uğraştığın , senin ter döktüğün ligin turnuvanın finali. Niye gelmezsin birader? Mazeretin ne olursa olsun, kiminle ne alıp veremediğin olursa olsun, maça gelmemenin, koskoca takımdan bir adamın İstanbul'a gelmemesinin mazereti yok. Buradan maça gelmeyen maçta bulunmayan takımlara "1 puan" veriyor, yerlerine gönderiyoruz. Tabii alıştınız hep Mavi hep Kırmızı. Ayıp ama cidden....
- Hava sıcaktı. Işıklandırma olmayan bir sahada niye 5 te başlattığımızı merak ettik ama daha erken bile başlasa ( ha buarada TBSF geleneklerimize uygun bir şekilde ilk başta 5 anons edilip, 4:30 a çekilen maç 5:15 te başladı ya..neyse) iyi olmazdı valla. Ha tabii maçı da 2:40 saatte bitirmeleri de güzel bir ayrıntıydı. Ulan paso pas atıyo bu herifler 2 dakkada çeyrek bitirdiniz.
- Hakemlik gerçekten komediydi. Bu arkadaşları nereden buluyorlar anlamıyorum. Özellikle ilk yarı artık pes dedirten kararlar vardı (koşuda ineligible downfield..nasıl yani). Kimse kalkıp geçen sene de böyleydi, şöyleydi, demesin. Bu ülkede bu sahaya çıkan arkadaşlardan daha iyi bilen, daha başarılı 30 tane adam var.
- Herhangi bir takımı tutmadım maçta, ama bundan sonra bir Boğaziçi maçında seyirci olursam kesin Boğaziçi tribünündeyim. Kazanıp kaybetmesi çok mühim değil. :)))
- İlk yarı hakemler farkı açtırtmadı, ama IAFK maçı her halikarda tabiri yerindeyse "hakemi de topla beraber kaleye sokarak" kazanacaktı. Sonraki amatörlük nasıl çıktı anlayamadım....Orta sahada o pozisyonda nie punt yapmazsın birader??? 2. yarı kendi elleriyle verdiler hakeme gerek kalmadan...
- Maç sonunda - e ne bekliyosun ki - kavga çıktı yine. Takımlara ne ceza geleceğini çok merak ediyorum cidden. Puhahah..Kimse peşine düşmez tabii olan bize oldu. O değil de, IAFK koçunun uçarak yaptığı tackle'a gayet hayran kaldım, kendisini oyuncu olarak almak isterim :)
- İstanbul trafiğinin taaaa ......
No comments:
Post a Comment