6/23/09

Pistol Offense



Wildcat'ti, Single Wing'di, Spread Option'dı, Veer'dı derken bir de bu çıkmış. İlk başta pek akıl sır erdiremediydim ama belirli avantajları olduğu belli...

Pistol formasyonunda, 4-5 yard uzaklıkta dizilen bir QB, ve arkasında 1-2 yard gerisinde yer alan bir FB (TB) bir dizilişten bahsediyoruz. 3 receiver'Lı diziliş genel olsa da (ve spread'dekine benzer avantajları olsa da), başka varyasyonları mümkün. QB'nin kısa mesafeden hem line üzerinden sahayı kolay görmesi mümkün, hem de yakın mesafeden snap'i batırma ihtimali daha az. FB ise topu aldığında tam hız geliyor oluyor (standard spread option ve benzerleri ile karşılaştırdığınızda , HB'in topu alırken iyi bir freeze action yapmanız gerekiyor - FB line ' tam hız girmiyor)

Standard shotgun dizilişe göre koşu oyunları daha efektif iken, farklı draw, counter, option oyunları yapmak olası gözüküyor. Tabii her tür shotgun vari diziliş sistemi için dediğimiz üzere, ya QB'n deli pas atacak birisi olacak , ya da QB'yi koşturabilecen. :)

Başlangıç noktası olarak buyurunuz : http://en.wikipedia.org/wiki/Pistol_Offense


6/12/09

Ağırlık , kondisyon programı

http://www.sport-fitness-advisor.com/football-training.html

Burada Amerikan futboluna spesifik ağırlık programı için bayağı bir bilgi var :)

Siteden alıntı yaparsak:
More recently, clinical studies have shown that traditional static stretching exercise may be detrimental to sports involving powerful movements. Dynamic stretches seem to be more effective at reducing muscle stiffness, which is thought to increase the likelihood of muscle tears. For this reason, many coaches now advocate static stretching away from competition to increase range of motion, and dynamic stretching prior to performing for injury prevention and preparation.

Ama tabii biz ne biliriz ki...Koç bak rakip takım maçtan önce ne güzel " Biiiir kiiiii üüüçççç " diye bağıra bağıra jumping jack (Türkçesi neydi lan bunun?) yapıyo biz de yapak??? Yuh bee..

6/10/09

Quick Hit Football

http://www.quickhit.com/game/info

Free, Online, Football,
hepsi kendi çapında gayet güzel kelimeler. Video ile gerçeğin aynı olmasını beklememek gerektiğini hatırlatır, yine de bekleyin izleyin deriz.

6/9/09

Karagümrük finali

Uzun bir süre sonrasında artık maç izlemeye başladım. E haftasonu antremanmış maçmış yapacak iş olmayınca, söz konusu yarıfinal final maçları olunca, mecburen artık izleyen tarafında yerimizi alıyoruz. Değişik bir duygu imiş tabii millet sahada sen kenarda. Maç izlemesi ne kadar zevkli olursa olsun, inşallah seneye saha içerisinden izliyor olurum. Hayır hakem olarak değil, koç olarak :)

Günübirlik Edirnekapı gezisi izlenimlerim:
- Benzin masrafından kurtaracam diye bütün İstanbul yolu 100km/sa çekilmiyor. Sonlara doğru ve dönüşte verdim gazı verdim gazı. Arabada horul horul uyuyan tayfa pek farketmedi zaten.
- Yakıt tüketim bilgisayarı canıma okuyor. Yok şu kadar kilometrelik benzinim kaldı, yok şu kadar yakıyorum...Ulan eskiden basar geçer saat başı benzin alırdık ne güzel.
- KGS sistemi iyiymiş niye kullanmadık ki şimdiye. Veriyosun 30 YTL'yi, trink trink geçiyosun. Tabii sonra yö şaşırıp aynı köprüden 2 defa geçmek zorunda kalırsan para gidiyor ama olsun...
- Bir dahaki maç Çinçin'de olsun. Ne sahaymış bilader yav. Hoş sahanın kendisi gayet güzeldi ama taraftar sayısına maçı izleyen sayısına direk etki etmiştir sahanın lokasyonu diye düşünüyorum.
- Ağırlıklı olarak maçı izleyenler İstanbul takımları idi. Eskişehir, Sakarya ve Gazi dışında pek takım yoktu. Ben anlamadım bu işi. Senin uğraştığın , senin ter döktüğün ligin turnuvanın finali. Niye gelmezsin birader? Mazeretin ne olursa olsun, kiminle ne alıp veremediğin olursa olsun, maça gelmemenin, koskoca takımdan bir adamın İstanbul'a gelmemesinin mazereti yok. Buradan maça gelmeyen maçta bulunmayan takımlara "1 puan" veriyor, yerlerine gönderiyoruz. Tabii alıştınız hep Mavi hep Kırmızı. Ayıp ama cidden....
- Hava sıcaktı. Işıklandırma olmayan bir sahada niye 5 te başlattığımızı merak ettik ama daha erken bile başlasa ( ha buarada TBSF geleneklerimize uygun bir şekilde ilk başta 5 anons edilip, 4:30 a çekilen maç 5:15 te başladı ya..neyse) iyi olmazdı valla. Ha tabii maçı da 2:40 saatte bitirmeleri de güzel bir ayrıntıydı. Ulan paso pas atıyo bu herifler 2 dakkada çeyrek bitirdiniz.
- Hakemlik gerçekten komediydi. Bu arkadaşları nereden buluyorlar anlamıyorum. Özellikle ilk yarı artık pes dedirten kararlar vardı (koşuda ineligible downfield..nasıl yani). Kimse kalkıp geçen sene de böyleydi, şöyleydi, demesin. Bu ülkede bu sahaya çıkan arkadaşlardan daha iyi bilen, daha başarılı 30 tane adam var.
- Herhangi bir takımı tutmadım maçta, ama bundan sonra bir Boğaziçi maçında seyirci olursam kesin Boğaziçi tribünündeyim. Kazanıp kaybetmesi çok mühim değil. :)))
- İlk yarı hakemler farkı açtırtmadı, ama IAFK maçı her halikarda tabiri yerindeyse "hakemi de topla beraber kaleye sokarak" kazanacaktı. Sonraki amatörlük nasıl çıktı anlayamadım....Orta sahada o pozisyonda nie punt yapmazsın birader??? 2. yarı kendi elleriyle verdiler hakeme gerek kalmadan...
- Maç sonunda - e ne bekliyosun ki - kavga çıktı yine. Takımlara ne ceza geleceğini çok merak ediyorum cidden. Puhahah..Kimse peşine düşmez tabii olan bize oldu. O değil de, IAFK koçunun uçarak yaptığı tackle'a gayet hayran kaldım, kendisini oyuncu olarak almak isterim :)
- İstanbul trafiğinin taaaa ......