3/13/09

Anılaarrrrr...

Başka bir iş için...hatta bana karşılığında para veren iş için (işin garibi) eski takım fotoğraflarına bakıyordum. 
İyi eğlenmişiz zamanında, güzel şopar takımmışız...







3/10/09

Bashkent Knights

Universiteler ligi macinda gectigimiz haftasonu Baskent Universitesindeydik. Birkac sene önce yeni olmalarına rağmen, özellikle eski QB'Leri Burak, süper line insanı Aykut ve diğer arkadaşların etrafında iyi bir takım kurmuşlardı. Hala da Başkent'te güzel bir takım görüntüsü var, ancak ayrılan kadro sebebiyle - haliyle özel okullardan millet 10 senede ayrılmıyo, 4 bilemedin 5 okulu bitiriyor - daha zayıf bir takım vardı.

Diğer 2 maç gibi bu maç ta dondurucu soğukta, bir de o başkent'in akılalmaz soğuğunda geçti.

Maçın başında ..birkaç sene öncesinin Bilkent maçını hatırlatırcasına soğuk bir duş - pardon TD- yedik. Offence'te topu bir anda fumble ile kaybedince, topu kapan oyuncu engelsiz enzone'a doğru koştu. 6-0.

Sonrasında ise oyuna ağırlığımızı koyduk. Atılım - Koç maçları kadar kolay geçmese de, sonlara doğru yedekleri oyuna sokabildik. Bazı arkadaşları belki 3-4 down anca oynatabildik. Ama son 2 savunmada tamamen yedeklerden kurulu 11 ile rakibi durdurabilmemiz güzeldi. Tabii hatalar da yok değil. Maşallah ceza yeme rekorunu - ki bir önceki de herhalde bize aittir - kırmış bulunduğumuzu düşünüyorum. 1 ve 10, 1 ve 15, 2 ve 2, 2 ve 17 gibi ..mehteran 1 geri 2 ileri ilerleye ilerleye TD'leri bulduk. Şu maçları çekemiyoruz en büyük kötü yönü de bu oluyor. Aksi takdirde her bişeye mazeret hazır. Oysa eskiden böyle miydi, izlerdik 6 saniyeyi 10 dakikada, "bak Poaca'cıım burda 2 kisi seni 15 yard geriye suruklemisler, burada dusuncelerin neydi???" diye ezerdik bir güzel. Bak bakalım bi daha yapıyor mu...

Neyse bir sonraki maca tripod'u alırız artık... 

3/2/09

1000 maç olsun çamurdan olsun...mu?

Bu sene ünilig pro-lig karışık düşünüldüğünde, Türkiye'de Amerikan Futbolu oynayan takımlardan 5'i en az bir lig maçına çıkmadı. Bazısı deplasmana gidemedi. Birkaçı kendi şehrindeki maça gidemedi. Ve bu daha maçlar yeni başlamışken. Senenin ilerleyen zamanlarında sakatlıklar arttıkça bu potaya daha 1-2 takım, 5-6 maç daha girecek. Ve bu şekilde bir ligin bile az olduğunu, daha çok sayıda maç yapılması gerektiğini söyleyecek en az 8 takım söyleyebilirim. (facebook'ta grup mu açsak bu şekilde ne?). Son güne kadar gelip gelemeyeceğini belli edemeyen, plan program yapamayan bir sürü takımla doluyuz. Kendi takımın çok mu süper? Oluyor hatalarımız ama en azından bu hataları görebilecek yapıda davranıp düzeltme çabasına giriyoruz. Kalkıp bilip bilmeden eğriyi doğruyu tartmadan "abi sen bize maç yaptır da ne olursa olsun" demiyoruz....Senede 8 maç yapmamış takımların "abi 30 maç da yaparız sen yeter ki ayarla" lafına kanarak gidilirse, "kim ak kim kara görüp sene sonu karar veririz" denirse...Federasyon bu sene 4. Amerikan Futbolu senesinde, hala artık bu işlerin deneme tahtası olmaması lazım. Planlı, programlı, uzun vadeli gelişimi olması lazım, bir senede cart diye tüm yapının değiştirilmemesi lazım. Ama hayır, daha 2 günlük geçmişi olan takımın da katkısıyla düşünülmeden planlama yapıyoruz. Ligin deneme tahtası olmadığını, belirli takımlar için çıtayı yükseltip, rekabeti üst seviyede tutarak, ödül-ceza ilişkisine gereken önemi vererek geliştirmemiz lazım. Ama bunları anlattığım takım benimle eş oya sahip, belki de daha fazla, ve toplam 10 maç yapmış bugün kadar...Nicelik değil nitelik önemli olan. Sen aynı sahada 4 maç üstüste yapak zorunda kalıp balçığa bulanıyorsan, sene sonu geldiğinde 5 oyuncun sporu sakatlık yüzünden bırakacak duruma geliyorsa, sahamız malzememiz yoksa, hakemler 1st down nedir bilmiyorsa, daha senenin başında maçlardan çekiliyorsan....100 maç yapman seni, beni , sporu nasıl geliştirecek? Hesap kitap yapmadan ortaya "şu kadar maç yaparız" diye ortaya çıkıyorsan, sponsor da sana hesap kitap yapmadan doğaçlama bir NAH çekmez mi?