9/10/08

Yeni blog, yeni naneler, eski dertler

Bi suredir bana hizmet eden MSN spaces yerinden kaçtım sonunda. Sebebi de aslında Google'a olan hevesten daha başka bişi değil : Google Chrome'u indirip kurduktan sonra Google ve araçlarına karşı sempatim iyice bi arttı. Once iGoogle sayfamdaki acilis sayfasi banner'ini değiştirdim :  http://www.google.com/ig/directoryl=en&type=themes&dpos=themes ...günün saatine göre değişen bir capon cay bahcesi resmi var artik. (Aman yasasin!)...
Sonra Google Documents aracılığıyla takım devam, disiplin, kişisel bilgiler gibi gerekli dokumanları hazırladım. #8 ve #9 ile paylaştım. Biraz uğraştırdılar beni ama, eleştiri alıp düzeltmek iyidir her zaman. İlk yaptığım iş - tema değiştirmek - biraz geyik olsa da , bu kısmı gerçekten faydalı oldu.
Bir sonraki adım Picasa'yı da kullanıp, gerektiği yerlerde onu bu blog'la entegre etmek, ve cep telefonundan buraya - veya mail'le - direk post nasıl yapılacağını öğrenmek olsa gerek. De şu anda uğraşamicam. 
(Bu arada az önce Chrome canım benim crash etti...Tamam IE'de crash ediyo da, bu da o kadar az etmiyo birkaç spesifik sitede sürekli hatalar veriyor. Beta'dan çıkartın şunu geliştirin nerde bu devlet?) (Ama iyi tarafı blogspot otomatik olarak bellirli aralıklarla save ettiği için yazının bir kısmı save edilmiş olarak kalmıştı...Ulan resim eklerken götüyse iyi değil...)

Diğer standart hayat işlerine dönersek :
Az önce annem aradı. "Oğlum nasıl gidiyo kilo verme işleri?" diye. Ben de - zaten canım sıkkın bu mevzudaki gelişimsizliğe - utana sıkıla "ya yok bi süredir aynı kilodayım artık pek çok yüklenmiyorum" derken, meğer bizimkinin derdi başkaymış. "Hah iyi iyi sen zaten bayaa kilo verdin yeter bu kadar. Hem öyle kısa zamanda çok kilo vermek akıl karı değil"..?...meğer şu tv, gazetede haberlere çıkan zayıflama kliniğinde ölen kızcağıza ve duruma takmış kafayı. Yahu orda bi kere yalan var. Bi saatte 7 kilometreyi nasıl" yürüyerek" gidiyor bu insanlar? 8 kilometre koşulur anca. Ya yürümüyolar, ya 7 kilometre değil, ya da 1 saat değil. Hesabı kitabı var kardeşim. Onca şey arasında benim de buna takmam zaten ....

MSN'e, MSN'spaces'a, facebook'a hepsine "ja" "nein" yazıyorum ama - en azından beklendiği, ümit edildiği yerden - tepki yok. Kötü batırdık yani bu sefer. İlk başta haksız da değildim belki ama...Başından beri saçmalıyorum zaten dur bakalım napalım biraz daha saçmaliyim...Zaten iletilere tepki verilmesini beklemek de - sildiğimi düşünürsek - biraz bu piyango bileti alan Laz Temel hikayesine döndü. Hani en son Tanrı'nın "ya tamam piyangoyu kazansın istiyorum ben de, söz kazandırıcam ama...daha bilet almadı ki salak?"

Test amaçlı olduğumuza göre..(Virgin Radyo gibin.."test yayınındayız kardeşim"..) manidar bir resim koyalım.


No comments: